İZOLASYON TEKNİKLERİ ve İZOLASYON MALZEMELERİ

Yalıtım, kullanıldğı duruma göre dış etkilerden ayırmak veya tecrit etmek anlamında, bina az yalıtımı (izolasyonu) ise yapıyı kendi bünyesi ile içindeki eşya ve canlılara zarar verici etkilerden korumak için alınan önlemler paketi olarak tanımlanmaktadır. Oysa bina yalıtımı malzeme üretiminden uygulamasına kadar titizlik, hassaslık, çok yönlü detay çalışmasını gerektiren ve birçok bilim dalını ilgilendiren bir sistem bütünüdür.

                           

Bu nedenle, bina yalıtımında, ulusal ekonomi ve çevre ilişkisinin ortaya konulması ve rasyonel çözümlere varılabilmesi için ekonomi, fizik, kimya, makine, inşaat, mimarlık vb bilim dalları bir eşgüdüm içerisinde bulunmalıdır.

Yalıtım sektörü, inşaat, mimarlık, makine vs meslek gruplarının oluşturduğu yeni ve farklı bir sektör olarak görülebilir. Diğer taraftan, ülkemiz inşaat sektörü ile otomotiv, bilgisayar vb sektörler karşılaştırıldığında en gecikmeli sektörün inşaat sektörü olduğu kolayca anlaşılır. Bu olumsuzluğa rağmen, modern yalıtım uygulamaları her yeni teknoloji gibi gecikmeli de olsa, ülkemize ulaşmış ve belirli bir süre içinde yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Bazı bina yapımcısı ve yaptırımcılarının halen yalıtım konusunda duyarsız olmaları veya yasal sorumluluklarını yerine getirmemeleri bu iş kolunun aksayan yönünü oluşturmaktadır.

Standartlara uyan, çağdaş teknolojiyi izleyen firmaların ürünlerini, kullanıcıların da bilinçli takip etmeleri, müteahhitlerden, yapıda kullanılan malzemeler hakkında bilgi almaları beklenir. Yapıların mevcut yönetmeliklere uygunluğu ve denetlenmesi gerek ülke, gerekse kullanıcıların menfaatlerine olduğu unutulmamalıdır.

Ülkemizde gerçekleştirilmiş veya gerçekleştirilmekte olan konut binaları ele alındığında bunların büyük bir kısmının konvansiyonel yapım sistemli iskelet taşıyıcı, boşluklu pişmiş kil veya gözenekli beton blok dış duvarlar ile oturtma kiremit çatılardan oluştuğu görülmektedir. Dış kabuğun farklı yalıtım özelliklerinin yetersiz kaldığı ve böylece enerji ve performans kayıplarının ortaya çıktığı, dolayısıyla çevrenin zarar gördüğü tartışılmaz bir gerçektir.

Gelişmiş ülkelerin inşaat sektörü, bizim konumuz kapsamına giren yalıtım malzemelerinin kullanımı, artan enerji fiyatları, teminindeki güçlükler, enerji üretirken çevrenin kirlenmesi, konfor gereksinmesi, tüketici ve ülke ekonomisine tasarruf getirmesi nedeniyle ülkemize oranla çok artmıştır. Oysa ülkemizde kişi başına yalıtım malzemesi tüketimimiz çok azdır.

Yalıtım uygulama düzeyi ise, ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile yakından ilgili olup, sadece konut sahibi olabilme gereksinimi, yaşam standardının yükselmesiyle birlikte konforlu bir konut sahibi olabilme yönünde gelişmeye başlamıştır. Yapıda kullanılacak malzemelerin karakteristiklerinin araştırılması, incelenmesi ve analiz bulgularının irdelenmesi, deneysel ve gözlemsel bulgularla sağlanabilmektedir. Kullanım yerlerine göre malzeme karakteristiğini doğrudan etkileyen çevresel faktör ve parametreler

  • Mekanik deformasyonlar,
  • Aşınma,
  • Isısal etkenler,
  • Su ve nem etkileri,
  • Akustik sorunlar,
  • Güneş ve
  • Atmosfer etkileridir.

Bu etkileşimler, stabil ve-veya dinamik ortam şartları için ayrı ayrı fiziksel, kimyasal ve mekanik değiğimler açısından detay olarak incelenmelidir. Bu incelemelerin tamamı, gerek zaman ve gerekse ekonomik açıdan oldukça yüksek bir değer tutacağı kaçınılmazdır. Ancak, günümüzde en optimal bir malzemeyi seçebilmek amacıyla, aşağıda verilen bazı fiziksel faktör ve parametreler bir yapı ve-veya kaplama elemanı olarak belirlenmelidir.

Bunlar:

  • Isı iletkenliği,
  • Isı depolama kapasitesi,
  • Havanın (hidroskopi) veya malzemelerden nem alma yeteneği ve eğilimi,
  • Malzeme içerisinde nem iletme özelliği (su iletme özelliği, kapiler iletim özelliği),
  • Nemli malzemenin kuruma konusunda davranşı (nem desorpsiyonu),
  • Ses emme-yutma ve bunu uzun süre koruma yeteneği,
  • Nem etkisi altında malzemenin dayanıklılığı,
  • Değişken sıcaklık ve nem etkileri altında şekil ve hacim değişikliğine olan eğilim,
  • Malzemenin yüksek ve düşük sıcaklıklara dayanım özelliği,
  • Sertlik, ısı ve nem etkisi altında değişimiyle ilgili özellikler,
  • Kohezyona karşı dayanıklılık,
  • Yapısını koruma özelliği,
  • Kimyasal maddelere karşı dirençlilik (asitlerden, alkalilerden ve organik çözücülere karşı etkilenmezlik),
  • Eskimezlik (bozunma),
  • Yüksek dekoratif özellik,
  • Hava şartlarına dayanıklılık ve
  • Malzemenin yapısal doku durumudur.